HATAY ARAPÇA DİL ÜRÜNLERİ YENİ KİTAP OLDU: DÜMÜV@İ TAVVAFO EL@ASİ
HATAY ARAPÇA DİL ÜRÜNLERİ YENİ KİTAP OLDU:
DÜMÜV@İ TAVVAFO EL@ASİ
Hatay Arapçasından şiir, şarkı, müvvel, miycana, debki, mhahayi, Hazzüvra, Hikaye,debki, miycana, ninni , oyun, atasözü ve deyimlerden oluşan Dümüv@i Tavvafo El@asi kitabı Yuşa Arış tarafından yayınlandı. Yazar yayıncı Arış 18 yıldır yaptığı derlemelerin ilkini 2009 yılında ElkiHil B@aynek(Sürme Gözlerinde) adlı kitapta gün ışığına çıkarmıştı. Derlemelerin altıncı cildi olan Dümüv@i Tavvafo El@asi 608 sayfa olarak basıldı. Şam Üniversitesi mezunu Hani Hüseyin’in Arap alfabesiyle yazıp düzelttiği kitap öncekilerde olduğu gibi herkesin okuyup anlaması için de latin alfabesiyle Arapça olarak yazıldı. İçinde 120 şiir, 90 şarkı, 100 müvvel, 54 riddi 58 Ha ha onlarca miycana, oyun, bilmece, yüzlerce atasözü ve deyim ile ninni fıkra ve münevva@at adı verilen türü belirlenememiş ürünler yer alıyor.
Ağırlıklı olarak Samandağ, Harbiye, Antakya ve Yayladağı’ndan alınan ürünlerden oluşan kitap birinci hamur kağıda basıldı. Kitapta derlemelerin dışında Sabah Barutçu, Cahide Süt, Mehmet Doğru, Bedia Meryem Elfuli, Meysem Korkmaz ve Yuşa Arış’ın kendi yazdığı ürünler de yer alıyor.
Korona salgını ve deprem felaketinin hazırlanması ve yayımını geciktirdiği bu kitap masrafları azaltmak için 800 sayfadan 608’e sıkıştırılarak düşürüldü. Bu kitapla Hatay Arapça dil ürünlerinden yaklaşık 3 bin sayfalık bir toplama ulaşan Yuşa Arış derlemelerin sınırına gelindiğini düşünmekle birlikte kaynak kişilere ulaşabilmesi durumunda yeni kitaplar da hazırlayabileceğini belirtti.
Ömrünün kalanını sadece şiir ve yazı çalışmalarına ayırmak için öğretmenlik uğraşından erken emekli olan Arış yaşamını Samandağ’da sürdürüyor. 543.527 17 75 numaralı telefon ile sosyal medyadan Yuşa Arış’a ulaşıp basım maliyet fiyatlarıyla kitaplarından edinebilirsiniz.
Yıkımlar Arasında adlı şiir kitabını da Dümüv@i Tavvafo El@asi ile eş zamanlı olarak yayımlayan Arış kitabın önsözünde aşağıdaki görüşleri ifade ediyor:
“Kitaplarımıza akademik çevrelerin ilgisi halkımızın ilgisinden çok oluyor. Yaptığımız işin değerini tescil etse de Arapçanın günlük dolaşımına katkıda bulunamaması üzücü. Bizim açımızdan herhangi bir çocuğun kitabımızı okuması araştırmacıların okumasından daha çok istendik bir durumdur.
Çok değil El KiHil B@aynek’i yayımladığımız 2009 yılında dolaşımda oldukları, düğünlerde yinelenip kayıt altına alındıkları için Ha ha’ların üzerine düşmediğimizi belirtmiştik. Yazık ki şimdi Ha ha’lar sunucuların ya da kimi Arapça etkinliklerin ana öğesi durumuna gelmiş durumda.
Düğünlerde hala Arapça şarkılar söylenip ritimleri eşliğinde oyunlar oynanıyor ama şarkıların söylenip yinelendiğine tanık olmuyoruz. Çünkü Arapça birilerinin özellikle görünmez kılmaya çalıştığı yaramız olarak sürüyor. Dilin yaşarlığını bulunduğu çevredeki insanların kullanması sağlar. Bebeğe söylenen ninninin Arapça oluşuyla başlayıp, oyunların Arapça oynanmasıyla sürer. Günlük ve iş yaşamının, geleneklerin, düğünlerin… Arapça sürdürülmesi gerekiyor. Cenazelerin defin işlemindeki ayinin Arapça oluşuyla, taziyede Arapça havadisleşip ağıt yakarak sürer. Tıpkı 30-40 yıl önce burada bizim yaşadığımız gibi. Dilin yaşarlığını sürdürmesinde bir düğün şarkıcısı yüzlerce okumuştan daha etkili olabilir. 22 ülkenin resmi dili Birleşmiş Milletler’in beş resmi dilinden biri olan Arapçayı konuşan bir topluluğun düştüğü hal bu.
Egemen dilin din alanını da ele geçirmek üzere olduğu bir gerçek. Yani şıhlarımız anlaşılma kaygısıyla hadis dilini yarı Arapça çoğu Türkçe sürdürmeye başladı. Türkçe Kur’an okunsa bizim şıhlarımızın bu konuda da öncü olabilecekleri konusunda heyecanlı bir rol üstleneceklerini düşünüyoruz. Din eğitimlerini de Türkçe üzerinden vermeye az kaldığını, bütün dünyada tutucu olan din adamlarının tersine bizimkilerin değişim konusunda herkesten daha istekli göründüğünü saptıyoruz.
Arapçayı son konuşan kuşak olmanın burukluğunu hissediyoruz. Üniversite eğitimi aldığı için aydın sayılan kişiler de her konuda olduğu gibi kayıtsızlığın kitabını yazıyorlar. Seçmeli Arapça dersinin Samandağlı öğretmenler eliyle nasıl engellendiğinin birinci elden tanığıyız. Bu utanç verici tabloda okul idareleri, sendika ve muhtemelen bürokrasi çirkin bir işbirliği içindeler. Bazı öğretmenlere ek ders ücreti temini ya da norm kadro fazlası olarak başka okullarda da görev almamaları için ana dili eğitimi feda ediliyor. Mağaracık İlkokulu’ndaki görevimiz sırasında dilekçe veren velilerin dilekçeleri alınmadı. İlkokul, ortaokul idaresinin isteği doğrultusunda tavır takındı. Sendika görmedim duymadım bilmiyorum tavrını sergiledi. Bir sınıf açacak sayıdaki öğrenci velisi sindirilerek dağıtıldı. Kürtçe için ana dilde eğitim için çırpınan Kürt kökenli öğretmenler, idareciler de dersleri müftü verebilir korkutmacasıyla engelliyor. Bizi laiklikle asimile ettiklerini 10 yıl önce Eğitim-Sen’in düzenlediği anadilde eğitim sempozyumunda da ifade etmiştik. Samandağ’daki okullarda bu uygulanışını en acı verici biçimde gördük.
Benzer Haberler
KARAALİ'DEN DOLANDIRICILIK UYARISI: "VATANDAŞLARIMIZ DİKKATLİ OLMALI"
“OKULLAR İLE İLGİLİ SOMUT BİR ADIM ATILANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”
METİN YILMAZ TURİZM SAMANDAĞ’DA FARK YARATIYOR
EMLAKÇILARA YAPILAN HAKARET İÇEREN AÇIKLAMALARA TEPKİ
MULLAOĞLU: FAHİŞ ELEKTRİK BORÇLARI İPTAL EDİLSİN
SAMANDAĞSPOR ŞAMPİYONLUK COŞKUSUNU SWAN JARDİN'DE KUTLADI
SAMANDAĞ PDR GÜNLERİ ETKİNLİĞİNE YOĞUN İLGİ
KALLA MÜHENDİSLİK YENİ KONSEPTİYLE YENİ YERİNDE HİZMETTE