MAHALLE HALKI YİNE TOPLANDI

Beton Santralinin yeniden faaliyete girmesini Mahalle halkı toplanarak tepki gösterdi “ Mahalle sakinleri adına açıklama yapan HBB ve Samandağ Belediyesi Meclis Ferit Diker şunları söyledi. “ Bizler son 1 yıldır, çimentonun, tozun, gürültünün ortasında yaşamaya, hastalıklara ve ölüme mahkûm edildik. Gürkal limited şirketinin Samandağ’ın yerleşim alanı, sera alanları ve okullarının ortasına hançer gibi saplanan devasa beton santralinin, çevre felaketi yaratacak düzeyde zararlı olduğu ve yer seçiminin hukuka aykırı olduğu Hatay 3. İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararıyla tespit edilmiştir.

Hatay İli, Samandağ’ı İlçesi, Atatürk Mahallesinde, Çevreyolu caddesinde, işletmecisi G. İnşaat olan “Beton Üretim Santrali için Hatay Valiliği tarafından verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararıyla ilgili olarak Hatay 3. İdare Mahkemesi; Hukuka aykırılık ve telafi edilmesi güç ve imkânsız zararlara yol açıldığı gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar vermişti. Kanunları ve mahkeme kararını hiçe sayarak beton santrali adı altındaki kanser santrali yeniden faaliyete geçirildi. Hukuk, kanunlara karşı hülle yaparak ve hileyle mahkeme kararının ardından dolanarak, mahkeme kararını bypass ederek amansız hastalıklara mahkûm ediliyoruz. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğünün sanki daha önce yargı süreci yaşanmamış ve daha önce mahkeme kararı yokmuş gibi yeni bir “ÇED gerekli değil” yazısı vermesi kabul edilemez. Beton Santrali adı altında Kanser Santralinin faaliyete geçmesiyle Atatürk, Yeşilada, Yeni Mahalle ve bütün Samandağ da yeraltı ve yer üstü sularını, havamızı, Seralarımızı, narenciyelerimizi, evlerimizi, çocuklarımızın ve bizim ciğerlerimizi, okulumuzu kirletiyor. Kirletici işletme; Yasalara ve Mahkeme kararına rağmen Yasadışı iş yürütmek, yasadışı faaliyetine devam edebilmek için toplumda ve bürokraside kirlilik yaratıyor. T.C. Anayasamızda “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Temiz Yaşayabileceğimiz hava, su, toprak, gıda ve çevre her vatandaşın hakkıdır. Bizler sağlıklı çevre ve sağlıklı toplum için mücadeleye devam edeceğiz. Yaşamak için en doğal ve temel ihtiyaçlarımız için yasal ve meşru mücadeleye devam edeceğiz. Söz konusu olan çocuklarımızın ve bizlerin yaşamı ve hayatıdır. Beton Santralini adı altında kanser santralini çeşitli bahaneler ile göz yummaya devam edenler suç işlemeye devam ediyor. Bakanlıklarda, Müdürlüklerde, Valiliklerde, Kaymakamlıklarda, Belediyelerde, Emniyetlerde bürokraside paraya ve sermayeye yakın ve Sağlıklı topluma, doğaya uzak duran yetkililerden ülkemizin geleceği, sağlıklı toplum ve temiz doğa adına hesap soracağız.

Kanun ve mevzuatta Gayrisıhhi işletmeler olarak sınıflandırılan beton santrallerinin kuruluş yerleri ile ilgili kısıtlamalar vardır. Gayri sıhhi işletme olan Beton Santralleri İmar Planında Konut alanı olan yerde kurulamazlar. Beton Santrali Meskün alanda ve okula yakın yerde kurulamazlar. Beton Santrali Tarım alanında, Sulak alanda kurulamazlar. Endemik canlıların yaşam alanında kurulamazlar. Çevre yoluna en az 250 mt mesafe olması gerekirken, yola, yeşil alana tecavüz ederek kurulamazlar. Yasal, meşru, ahlaki, vicdani bütün kuralları, ilkeleri, standartları, kısıtlamaları, Anayasamızı ve mahkeme kararını ihlal ederek tekrar faaliyete giren Beton Santralinin bir an önce durdurulmasını talep ediyoruz. Toplum Sağlığında ve doğada telafisi mümkün olmayan tahribatlar yaratacak olan beton santralinin iş işten geçmeden kapatılmasını talep ediyoruz. Açtığımız davamızın bir an önce karara bağlanmasını ve hülle ve hile yaparak düzenlenen “ÇED GEREKLİ DEĞİL” Kararının yürütmesinin durdurulmasını toplum adına ve ülkemizin, yurdumuzun zenginliği olan endemik canlılar adına talep ediyoruz.