“RODOS”
Sizler için Rodos Adasını gezdik
Rodos, Ege Denizi'nde bir ada, Yunanistan’ın On İki Adalar'ın en büyüğü. Türkiye kıyılarının en yakın noktası olan Bozburun Yarımadası'ndan 18 km (11 mil) mesafededir.
Dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen Rodos Heykeli (Kolossos) MÖ 280 yılında Dorlar tarafından Rodos liman girişinde inşa edilmiştir. Rodos şehrinin Tapınak Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş kalesi ve Orta Çağ'dan kalma mahallesi UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndedir.
Rodos, Yunan ana karasının 363 km (226 mil) doğu-güneydoğusunda ve Türkiye'nin güney kıyısından 18 km (11 mil) uzaklıktadır ve turizm, adanın birincil gelir kaynağıdır.
Ege’nin güneyinde, Muğla ili sınırları içerisinde yer alan turistik bölgemiz Fethiye ve Marmaris’ten Rodos Adası‘na yıl boyunca düzenli olarak feribot seferleri yapılmaktadır.
Doğal bir liman olma özelliği sayesinde yatçılık ve deniz taşımacılığı konusunda gelişmiş bir yer olan Marmaris, On iki Yunan Adaları’nın en büyüğü olan Rodos’a açılan tatil kapısı olmayı başarmıştır. Marmaris’ten Rodos’a günübirlik olarak feribot seferleri düzenlenirken Limanından hareket eden feribot, yerli ve yabancı turistlerin yoğunluğu gözlerden kaçmıyor.
Feribot, Rodos Adası'nda Rodos Turist Limanı'na (Tourist Port) yanaşmaktadır. Bu liman şehir merkezinde olup Eski Şehir Bölgesi'nin surlarının hemen dışındadır. Feribot’tan indiğinizde Rodos Kalesi’nin ihtişamlı ve büyüleyici surları sizleri karşılıyor.
Kale, Rodos şehrinde Orta Çağ bir kale. Yunanistan'daki pek az Gotik mimari örneklerinden biri. Önceden Hospitaller Şövalyelerine ait olan hisar, saray, karargâh ve kale olarak da kullanılmıştır. Bugün müze olarak halka açık olan kale, UNESCO Dünya Mirası listesine eklidir.
Rodos şehri, bakıldığında eski şehir ve yeni şehir olarak iki yarıdan oluşmaktadır. Turistlerin en çok ilgisini çeken ve eski şehir olarak adlandırılan kısım, Rodos Kalesi’nin içinde kalan kısımdır. Bu kısım, içerisine girildiğinde adeta başka bir dünyaya girilmiş hissi vermektedir. Taş kaldırımlarında yürürken; şövalyelerin binaları, surların içine çevrilmiş siperler, kiliseler, camiler, saraylar ile oldukça ilgi çekici bir kasabadır. Burada farklı kültürlerin yansımalarını fark etmemek mümkün değildir.
Daha ilk bakışta bile anlaşılabilecek şekilde “Eski Şehir” ve “Yeni Şehir” olmak üzere Rodos şehri, ikiye ayrılır. Eski Şehir, Ortaçağ’a ait 6 kapıdan oluşan bir kalenin içine kurulmuş bir şehirdir. Rodos Kalesi, sizi adeta zaman yolculuğuna çıkarıyor.
Rodos Kalesi’ni gezerken önünüze İbrahim Paşa Camii çıkıyor. Bu Cami Sultan Süleyman 1525 yılında Mısıra doğru giderken isteği üzerine Pargalı İbrahim Paşa tarafından kuruluyor ve günümüzde Ada’da yaşayan Müslümanlar tarafından halen ibadethane olarak kullanılıyor. Biraz daha yürüdüğünüzde ise sizi Süleymaniye Camii karşılıyor. Ancak bu Caminin restorasyonu yapıldıktan sonra ibadete kapatılmıştır.
Rodos Kalesi, şövalyelere ait binalarına, hendek ve siperlerle çevrilmiş surlarına, kiliselerine, camilerine, saraylarına, meydanlarına, bahçelerine ve evlerin avlularına hayran kalacaksınız. Ayrıca, bu kale, turistik eşya satan dükkanlar, tavernalar, mağazalar ve kuyumcuların bulunduğu eski çarşı olarak adlandırılan bölgeye de ev sahipliği yapmaktadır.
0 Yorum